MUSTAFA SALİM salimhoca@hotmail.com

HAK YOL İÇİN HER OY BATIL OKUNA KALKANDIR

29 Mayıs 2023 Pazartesi 18:44

Seçim yasaklarınin başladığı satlerde bu yazıyı kaleme aldıgımdan o gün yayınlayamamıştım.

Yarın seçim var ülkemde.

Seçimin çok önemli olduğunu dışımızdaki dünyanın ilgisinden anlıyoruz. 

Bu dış dünya bize karşı ikiye ayrılmış durumda.

Biri kâfir cephesini oluşturuyor diğeri de mümin cephesini.

Seçimlerimiz, daha önceki parlamenter sistemin bir gereği yapılan seçimler olmadığı için özellikle de Cumhurbaşkanlığı seçiminin başkanlık sistemine göre yapılması hasebiyle birçok parti arasında geçen seçimler şeklinde olmayıp ittifakları gerekli kılmaktadır. Haliyle Başkanlık Sistemi olması itibariyle seçime ittifaklarla giriliyor.

Şu durumda tüm partiler iki gurup halinde hareket ediyor. Normalde bu guruplanmalarda tarafların dünya görüşleri doğrultusunda bir araya gelmesi beklenirken safların net olmaması nedeniyle bazılarında kafa kargaşasına neden olmaktadır.

Bu guruplanma biçimine ittifak diyoruz.

İki ittifak halinde seçimlere giriyoruz.

Biri Cumhur İttifakı diğeri de Millet İttifakı.

Cumhur İttifakın Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayip Erdoğan;

Millet İttifak’ının Cumhurbaşkanı adayı da Kemal Kılıçdaroğlu.

İttifakların amacı belli.

Dünyanın bize yaklaşımı da ittifakların kendine has bu amaçlar istikametinde şekillenmiş durumda.

ABD, Avrupa, İsrail, PKK, FETÖ ve ismini burada dile getiremediğimiz daha birçok aykırı unsur, Recep Tayip Erdoğan’nın kazanmasını istemiyor. Yani Hristiyan ve Yahudi gibi İslam düşmanı tüm güçler Erdoğan’ın aleyhine propagamnda yapmakta ve yenilgisini dört gözle beklemekteler.

Dünyanın İslam merkezli mazlum kesimi ise Türkiye’de batı aleminin desteklediği karşı ittifakın kazanmasını tehlikeli görüyor ve Erdoğan’ın İslam alemi için gerekli bir lider olduğunu düşündüklerinden kazanması için Rablerine yakarmakta ve gece gündüz dua etmekteler.

Bir Müslüman için seçilecek şahsın indi ilahide mesuliyet konusu olması beraberinde titiz olmayı da gerekli kılmaktadır. Bu sebeple Allah’ın hesap soracağını aklından çıkarmamalıdır. İman etmekle başlayan hidayet serüvenimiz siyasi otoriteyi de beraberinde getirir. Siyasi otoritenin önemli olması hasebiyle Risalet'in ilk on üç yıllık Mekke Dönemi kafi gelmemişti Müslümanlara. Medine Dönemi’nin önemli oluşunun temelinde işte bu siyasi otorite mefkuresi yer almaktadır. Rabbimin, “İnsanlardan korkmayın, benden korkun, âyetlerimi az bir paraya satmayın. Kim Allah'ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar kâfirlerin ta kendileridir.” buyruğu kimi, neden seçeceğimize adete kılavuzluk etmektedir.

 Bugün her yönden saldırıya uğrayan tek lider Recep Tayip Erdoğan’dır. Ona, kimin niçin saldırdığı aşikar. Saldıran batı cephesi; sebebi de Recep Tayip Erdoğan’ın Allah’a inanan samimi bir Müslüman oluşu. Bu imani duruşu vesayete son vereceği için ülkemizin özgürlüğü demektir. Yeni bir Anayasa ile daha önce bize dayatılan batının yasalarından kurtulmak demektir. Ülkenin yönetimine Anadolu’nun asli unsuru olan bizlerin gelmesi demektir. Müslümanca yaşamamızın önündeki tüm engellerin kaldırılması demektir. Sonuç itibariyle Allah’ın emirleriyle yönetilen bir sistemin ihyası demektir. 

Karşı ittifak ise Batı ile birlikte hareket edip yüz yıl önceki Türkiye’nin yeniden inşasının temellerini atmak istemekteler. Bu temelde ezana yer yok, camiye yer yok, örtüye yer yok, Kur’an’a yer yok, namaza yer yok… Velhasıl İslam adına ne varsa her şeyin iptali ve yok edilmesi var bu ittifakın planında. 

Büyük bir fitne ile karşı karşıyayız. 

"Fitne zamanı hak yolda olanı nasıl anlarız?" diye İmam Şafii'ye sorduklarında, "Düşman okunu takip edin. O, sizi Hak ehline götürür.” diye verdiği cevaba göre bugünü değerlendirdiğimizde düşman oklarının Recep Tayip Erdoğan’ı gösterdiğini rahatlıkla görebilmekteyiz.

Batı Erdoğan’ı gözden düşürmek için biteviye bir mücadele içinde ve algı operasyonlarıyla zihinleri ifsat etmekteler.

Bir müslümanın çok dikkat etmesi ve imani ferasetiyle hareket etmesi gerekmektedir.

Karşı ittifaka dahil olmuş Müslüman bildigimiz Temel Karamollaoglu, Ahmet Davutoglu ve AlinBabacan gibi şahsiyetlerin kimin güdümünde olduklarını iyi görmeleri gerekir. Çünkü dişe zarar veren pirincin içindeki beyaz taştır. Karşı ittifakın içindeki insanların dini argumanları kullanarak ferasetimize gölge düşürmesine izin vermemeliyiz.

Şu durumda şuurlu bir müslümanın karşı ittifaka dini hassasiyetleri şurada dursun dine düşman bu kesime oy vermeleri elbette düşünülemez. Kumar oynamak nasıl haramsa, içki içmek nasıl yasaksa, hırsızlık yapmak suç ve hepsi nasıl büyük birer günahsa Allah düşmanı birilerine meyl etmek de bir o kadar veballi ve affedilmez büyük bir günaytır.

Oy kullanmamak ise karşı ittifakın hanesine yazılacağı için vebali, ona verilen oyun vebali kadardır.

Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek İslami bir duruştur. İçki içmediği halde içene yardım etmek de haramdır. Allah’ı sevmeyeni sevmek de haramdır.

 Dünya mazlumlarının bize çağrısı, siz son kalesiniz, kalenize sahip çıkın şeklindedir. Siyonizmin biz Müslümanlara yönelik bugüne kadar ki oyunları, bizi siyasetten uzak tutmaya dönüktü. Hristiyanca bir din anlayışına bizi hapsetmek istediler yıllarca. “Din Allah ile kul arasındadır” safsatasıyla dünyadan el etek çekmemizi istediler. Ticaretten soyutladılar. Bilimden uzaklaştırdılar. Bunların hepsini din adına yutturmaya çalıştılar bizlere.

 Oy kullanmak küfür dediler. Oy kullanmak suretiyle Allah’ın dinene savaş açıyorsunuz dediler. Halbuki Kur’an’ın devlet yönetimiyle ilgili birçok ayeti vardı ve onu göz ardı ettirdiler.

Yirmi yıl önce neredeydik ve yirmi yıl sonra neredeyiz? Öncesi ve sonrasını düşündüğümüz zaman kimin bizden kimin de dışımızdan birileri olduğunu daha iyi görürüz.

Biz kararımızı doğrudan yana vermek zorundayız. 

Menderes ve arkadaşlarının idam edildikleri gün bugün. Mekanları cennet olsun. Dün onları idam eden zihniyet bugün Erdoğan'ın karşısında. Yarın ki seçim bu yüzden çok önemli. Safların belli olacağı gün. Ya küfrün yanında yer alacağız ya da hakikatin. Yarın Erdoğan'a gitmeyen her oy milletin boynuna takılan idam ipinin birer kör düğümü olacaktır. Yarınki gün ya milletin idamına gidecek gün olacak ya da ebediyyen hürriyetine kavuşacağı gün. İki el bir baş içindir. Düşünmek artık bizim işimiz. 

Rabbim şöyle buyuruyor: “Allah'a itaat edin, Peygambere de itaat edin ve sizden olan emir sahibine de itaat edin. Eğer herhangi bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz; Allah'a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız, onu Allah ve Resulüne arz edin. Bu, daha iyidir ve sonuç bakımından da daha güzeldir.”

Mustafa SALİM

27 Mayıs 2023 Ankara

YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #