ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri'nin verilerine göre ABD'de her yıl 700 ila bin 200 kişiye et yiyen bakteri enfeksiyonu teşhisi konuluyor. Bu hastaların yüzde 25 ile 30 ise hayatını kaybediyor. Her geçen gün et yiyen bakteri vakalarına bir yenisi ekleniyor. Kimi köpek salyasından kimi sudan kapıyor... Oldukça acı verici hatta kabus olarak adlandırılan bir süreç yaşayan talihsiz insanlardan biri de 35 yaşındaki Lindsey Hubley. Talihsiz kadının doğum sırasında kaptığı et yiyen bakteri hayatını kabusa çevirdi. İşte et yiyen bakteri vakalarının hayat hikayeleri ve et yiyen bakteri belirtileri...
BU ALBÜMÜ PAYLAŞ
Kanada'nın Yeni İskoçya eyaletinde yaşayan 35 yaşındaki Lindsey Hubley, Mart 2017'de bir erkek çocuğu dünyaya getirdi. Myles adını verdiği çocuğunu doğuran Lindsey Hubley, doğumdan dört gün sonra halsiz hissetmeye başladı ve o andan itibaren hayatının kabusa döneceğinden habersizdi.
Yorgun olduğu için bitkin düştüğünü düşünen Lindsey Hubley'in bedeni bir süre sonra sebepsiz şekilde titremeye başladı ve karın ağrısı şikayetleri baş gösterdi.
35 yaşında ilk çocuğunu dünyaya getiren Lindsey Hubley sağlık sorunlarının artmasının ardından hastaneye başvurdu.
Tedavi altına alınan ve uyutulan anneye necrotizing fasciitis adı verilen ve derinin altındaki et tabakasını tahrip eden et yiyen bakteri enfeksiyonu teşhisi yapıldı.
Talihsiz kadının enfeksiyonu doğum sırasında kaptığı tespit edildi.
Lindsey Hubley'in doğum sırasında plasentasının bir kısmının kazara bedeninde bırakıldığı ve genital yırtığın dikilmesi sebebiyle enfeksiyonu kaptığı saptandı.
İlerleyen süreçte talihsiz kadının bedeninde deformasyonlar meydana geldi ve bacaklarını ve kolları ameliyatla kesildi.
Aylar süren tedavi dönemi boyunca Lindsey Hubley büyük acı çekti.
420 gün boyunca hastanede kalan Lindsey Hubley bebeğine karşı annelik görevlerini yerine getirmeye çalışsa da bebeği ile sağlıklı iletişim kurmakta zorlandı.
Tedavi süresi boyunca talihsiz kadının en büyük destekçisi ailesi oldu.
'Bu durumla başa çıkmayı anlatan bir kitap yok' diyen Lindsey Hubley'in hayatı, et yiyen bakteri sebebiyle kabusa döndü.
Enfeksiyonun yayıldığı ilk dönemde parmaklarının yavaş yavaş çürümeye başladığına tanık olan Lindsey Hubley süreç boyunca 17 farklı ilaçla tedavi gördü ve 32 defa bıçak altına yattı.
Tedavi süreci bugün bile devam eden Lindsey Hubley bazı ilaçları ömrünün sonuna kadar almak zorunda.
ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri'nin verilerine göre ABD'de her yıl 700 ila bin 200 kişiye et yiyen bakteri enfeksiyonu teşhisi konuluyor.
Andrew Shilliday, sistemik skleroz adı verilen bağışıklık sistemi rahatsızlığı yüzünden kabusu yaşadı. Vücudunda döküntü şikayetiyle doktorun kapısını çalan Shilliday'da sistemik skleroz tespit edildi. Talihsiz adamın el ve ayak parmakları birden siyahlaşmaya başladı, onu neredeyse ölüme götürecek olan kangren anlaşıldıktan sonra da el ve ayak parmakları kesildi.
Uzmanlar, hastalığın belirtilerine karşı uyanık olmak gerektiği konusunda uyarıyor.
İngiliz gazete Daily Mail'de yer alan habere göre; sistemik skleroz, bağ dokusunun kalınlaşmasına neden olarak, kan akışını yavaşlatarak, kangreni tetikliyor. Shilliday, hayatını alt üst eden bu hastalık yüzünden hayatının sekiz ayını hastanede geçirdi.
Parmakları kesilen Andrew Shilliday, yeniden yürümeyi öğrenmek zorunda kaldığını belirtti.
"PARMAKLARIMIN RENGİ DEĞİŞMEYE BAŞLAYINCA..."
Hastalığı hakkında açıklama yapan Shilliday, "El parmaklarımın ve ayak parmaklarımın renginin değişmeye başladığını görünce, durumumun ciddi olduğunu anlamıştım" dedi.
Gayda sanatçısı olan Andrew Shilliday, "Çok fazla acı çektim, işlerin iyiye gitmeyeceğini düşünmüştüm. Tam zamanlı olarak gayda dersleri veriyorum ve bu benim geçim kaynağımdı. Bir daha asla gayda çalamamaktan ve gayda çalmayı öğretememekten çok korktum" dedi.
Yeniden yürümeyi öğrenen Shilliday, gayda tutkusundan asla vazgeçmedi ve kendisi için özel geliştirilmiş gayda sayesinde eski günlerine geri döndü.
ABD'nin Teksas eyaletinde yaşayan Jeannette LeBlanc isimli kadın, pazardan aldığı çiğ istiridyeleri yiyince olanlar oldu.
News.com'un haberine göre; çiğ istiridyeleri yiyen LeBlanc'ın 48 saat sonra, durumu kötüleşmeye ve bacaklarında yaralar oluşmaya başladı.
Yediği 24 çiğ istiridyeden sonra Vibriyoz teşhisi konulan talihsiz kadın, hastalıkla 21 gün savaştıktan sonra sonra hayatını kaybetti.
Uzmanlar, bu hastalığın belirtilerinin ishal, mide bulantısı, ateş ve titreme olduğunu söyleyerek, daha çok sıcak aylarda olabileceğini açıkladı.